Yeşim Yüksel
20 Mayıs günü, 2017 yılından itibaren Birleşmiş Milletler Genel Kurulu‘nun ilanıyla Dünya Arı Günü olarak kutlanıyor. Arıların yıllar içinde azalan popülasyonuna dikkat çekmek ve bu tehlikeli durumun farkına varılması amaçlanıyor. Özellikle, arı popülasyonundaki azalışın gıda verimliliğini oldukça fazla etkilediği açıklanırken, bitkilerin tozlaşmasındaki temel rolü oynayan arıların sayısının günden güne azalması büyük tehditler yaratıyor. FAO’nın açıkladığı verilere göre ekosistemi dengeleyen arılar ve benzer tozlayıcılar, dünya çapında mahsul üretiminin yüzde 35’ini etkiliyor.
Aklınız kedinizde kalmasın: Kedi kısırlaştırma hakkında merak edilen tüm detaylar için ziyaret edin.
Kentleşme Arıların Geleceğine Duvar Örüyor
Kentleşmenin artmasıyla betona dönen her yeşil alan, arıların geleceğini de griye boyuyor. Yeşil alanların azalması, arıların popülasyonuna büyük darbeler vururken betonlaşma, küresel sıcaklıkların yükselmesine de neden oluyor. Karların erimeye başlaması ve hava sıcaklığının artması arılara baharın gelişini haber verirdi. Ancak küresel iklim krizi ile artık arılar hangi mevsimde olduklarını anlamakta güçlük çekiyor. Bu yüzden de uyumsuz davranışlar sergileyebiliyorlar.
Küresel Isınma Arıların Hayatını Tehdit Ediyor
Yüksek sıcakların küresel ısınma ile hızla artması, arıların sağlığını da tehdit ediyor. Hava sıcaklıklarının yükselmesi sonrası ortaya çıkan akar ve bağırsak parazitleri artışa geçmekte ve bu canlılara karşı oldukça hassas olan arılar, kendilerini korumakta güçlük çekebilmektedir. İnsanlığın, arılar dahil tüm hayvanlara dayattığı acımasız koşullardan biri olan tarım zehirleri veya diğer adıyla pestisitler de arı popülasyonuna geri dönülmez zararlar veriyor. Buğday Derneği yaptığı sosyal medya paylaşımında bir kez daha bu konuyu gündeme getirerek, pestisitlerin yasaklanmasını sağlamak amacıyla imza kampanyasına destek istedi.
Arıları Nasıl Koruyabiliriz?
Arıların yok olma tehdidi içinde bulunduğu bu günlerde, onları koruyup yaşatabilmek için yapılabilecek çok basit şeyler de var. İlk ve en önemli adım, pestisitlerin yasaklanması sağlamaktır. Bunun dışında; arılar son tercihleri olarak insanları sokmak zorunda kalır, bu yüzden herhangi bir arı ile karşılaşıldığını sakince onu ortamdan uzaklaştırmak gereklidir. Eğer bahçeniz varsa oraya arıların en sevdiği bitkileri, lavanta, kekik, adaçayı, biberiye, yonca, karahindiba, bakla, acı bakla, hodan, nane, kabak, dikerek onlara ortamlar hazırlayabilirsiniz. Ya da içinde su olan bir bardağa arı mı düştü yavaşça arıyı içinden çıkarın ve kurumasına yardımcı olun. En önemli koruma yollarından bir diğeri ise, arıların doğal yaşam alanı olan yeşilliklere, ormanlara, doğaya sahip çıkılmasıdır. Bu sayede hem arıları ve hem de onların evlerini korumuş olursunuz.
