Evcil Hayvan Sahibi Olmak Her Yaştan İnsana İyi Gelir

Binlerce yıl önce, insandan daha üstün olan yeteneklerine ihtiyaç duyarak evcilleştirdiğimiz hayvanlara, bugün çok daha fazla ihtiyacımız var. Eskişehir Özel Ümit Hastanesi’nden Uzman Psikolog Seda Gün Namal, evcil hayvanla birlikte yaşamanın insan psikolojisi üzerindeki etkilerinin düşünülenden çok daha fazla olduğun açıkladı. Namal, evcil hayvan sahiplenmenin insan refahının yükselmesi adına iyi bir kaynak olduğunu, yetişkinlerde sosyal etkileşimi arttırdığını ve depresyon riskini azalttığını vurgularken, çocuk gelişimi üzerinde çok olumlu etkisi olduğunu söyledi.

Çocukların Sorumluluk Bilincini Geliştirir

Evcil hayvanlarla tanışıklığın daha çocuk yaşlarda olduğunu söyleyen Namal, her çocuğun ya oyuncak hayvanlarla ya da ailenin bir üyesi olan hayvanla oyunlar oynayarak büyüdüğüne işaret ederek, evcil ya da yabani hayvanların doğduğumuz andan itibaren hayatımızın içinde olduğuna dikkat çekti. Evcil hayvan sahiplenmenin, her yaştan insana iyi geldiğinin altını çizen Namal, ancak evcil hayvan sahiplenmenin önemli bir karar olduğunu, özellikle de çocukların isteği üzerine bir sahiplenme yapılıyorsa bu kararın enine boyuna düşünülerek alınması gerektiğini vurguladı. Çocukların gelişiminde evcil hayvan sahiplenmenin büyük önemi olduğunu belirten Uzman Psikolog Namal şunları söyledi:

“Bir hayvanın ailemizin yeni üyesi olması, çocuğumuzun isteği ise minik dostumuz aramıza katıldığında bir bebek gibi bakım isteyeceği, beslenme, tuvalet, sağlık gereksinimlerinin olacağı ve hayatının sonuna kadar bizimle yaşayacağı anlatılmalı. Sahiplenme ailenin ortak kararı olmalı. Ki, sonrasında tüyü, kılı, kokusu, çişi, hastalığı, yaşlılığı vb., bahane edilerek hayvan terk edilmemeli. Hayvan sahiplenmek, bir çocuğun bilişsel dil, sosyal-duygusal durum ve motor gelişimi üzerinde inanılmaz olumlu etkileri vardır. Çocuklarda sorumluluk bilincini geliştirir. Bir canlının sorumluluğunu almak ve o canlının yaşamını sürdürmesi noktasında kendine ihtiyacı olduğunu deneyimlemek, çocuğun kendine olan öz güvenini arttırır. Yardımcı olmanın hissettirdiği iyilik hali, bağlılık duygularını pekiştirir. Bunların yanı sıra hiperaktivite, agresif davranış paternleri olan ve gelişimsel travmatik öyküsü olan çocuklarda kurulan temas stresi azaltır, kalp atışlarını yavaşlatır, sosyal ilişki bağını güçlendirir. Ancak sahiplenilen bir hayvanı terk etmek, tüm bu duyguların yer değiştirmesi anlamına gelir. Yani sorumluluk almaktan kaçınan, öz güveni olmayan, bağlılık duyguları gelişmeyen bir bireye dönüşür. Bu nedenle sahiplenmeden önce iyi düşünmek ve hayatının sonuna kadar ailenin bir üyesi olarak birlikte yaşama devam etmek gerekir.”

Evcil Hayvanla Büyüyen Çocuk Daha Güçlü

Uzman Psikolog Seda Gün Namal, evcil hayvanla büyüyen ve çok güçlü bağ kuran çocukların yaşam karşısında çok daha güçlü olduklarını belirterek şunları söyledi; “minik dostun ölümü çocuk için bir yas sürecini beraberinde getirebilmektedir. Çocuğun bakım verenleri hayattayken ilk yas deneyimini aileleri ile deneyimlemesi de oldukça önemli, destekleyici bir tecrübedir.
Yaşamın sonrasında yaşayacağı bakım veren kaybının oluşturacağı yas sürecine hazır bulunmuşluk oluşturur.”

Evcil Hayvanla Yaşayan Yaşlılar Çok Daha Mutlu

Evcil hayvanlarla etkileşimin yetişkinlerde depresyon riskini azalttığını ve olumlu duygu durumunun ortaya çıkmasında rol oynadığını söyleyen Namal, “Evcil hayvanların katkıları çocuklarda olduğu kadar yaşlı bireylerde de büyük öneme sahiptir. Yapılan çalışmalarda özellikle insan desteğinin az olduğu yaşlı bireylerin evcil hayvanlara bağlı olmaları sonucunda daha az depresyon yaşadıkları ve bunun yanı sıra fiziksel olarak da daha iyi oldukları sonucuna varılmıştır. Aynı zamanda hayvanlarla etkileşimin dopamin, seratonin ve oksitosin miktarını arttırdığı ve kortizol miktarını azaltarak olumlu duygu durumunun ortaya çıkmasında rol oynadığı düşünülmektedir. Evcil hayvan bakımı üstlenen bireylerde depresyon riskinin azaldığı gözlemlenmiştir” diye konuştu.

Evcil Hayvan Sahibi Olmak Yaşam Kalitesini Arttırır

İnsanların yalnızca diğer insanlarla değil tüm organik ve inorganik çevre ile iç içe olduğuna değinen Uzman Psikolog Namal, insan refahının yükselmesi adına evcil hayvanların iyi birer kaynak olabildiğinin altını çizdi. Evcil hayvanların sağlıklı yaşam davranışlarında olumlu etkilerinin olduğunu söyleyen Namal, şöyle devam etti: “Minik dostlarımızla ilişkimizdeki bağlanma ile aile üyelerine duyduğumuz bağlanma eşdeğerdir. Evcil hayvanı evde yaşayan bireylerin bağlanma düzeylerinin daha yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Minik dostları olan kişilerin beslenme, düzenli egzersiz, tütün kullanmama gibi sağlıklı yaşam davranışlarında olumlu etkileri olduğu açıklanmıştır. Aile üyelerinden veya yakın arkadaşlarından destek alamayan kişiler için özellikle önemli olan sağlık teşvik edici roller üstlendiği hayvanların sosyal etkileşimi kolaylaştırdığı ve stresi azalttığı görülmüştür.”

Evcil Hayvan Sahipleri Güne Pozitif Başlar 

Evcil hayvan sahiplenmenin insan ilişkileri üzerindeki olumlu etkilerinden bahsederken, bireylerin güne pozitif başladığını ve bu pozitifliği gün içinde diğer insanlara da yansıttığını söyleyen Uzman Psikolog Seda Gün Namal, “Kişilerarası olumsuz ilişki tecrübeleri gereği minik dostların masum ve saf, eş ilişkinin olması insanları cezbetmektedir. Evcil hayvan sahiplenmenin yeni insanlarla tanışma, iletişimlerin iyileşmesi, sosyalliğin artması ve insanları daha iyi anlamaya yardımcı olma, affedici olma noktasında katkısı büyüktür. Bireyler güne pozitif başlıyorlar ve bu pozitifliğin iş hayatına ve iş arkadaşlarına karşı tutumlarına olumlu etki etkilediğini söyleyebiliriz. İnsanları daha iyi anlamaları, iletişim becerilerini geliştirmesi, kendine güveni arttırması, yalnızlığı gidermesi ve planlı yaşamaya başlamak da minik dostlarımıza bağlılığı güçlendirmiştir” dedi.