Petshop’tan Alınan Güzel Yavrunun Arkasındaki Hazin Hikaye!

İnsanın ‘can dostu’nu satın alması mümkün olabilir mi? Ama ne yazık ki mümkün… Evcil hayvan sahibi olmak isteyenler hala petshoplardan hayvan almaya devam ediyor ve onlar buna devam ettikçe, petshoplarda gördüğümüz o yavruların anneleri üretim çiftliklerinde sürekli doğum yapmaktan perişan hale geliyorlar.

Aklınız kedinizde kalmasın: Kedi kısırlaştırma hakkında merak edilen tüm detaylar için ziyaret edin.

Bu Cocker onlardan sadece biri… Üretim çiftliğinden kurtarılmış. Dişleri yok, gözleri görmüyor. Bundan sonraki hayatı huzurlu olsun diye, sevmek için engel tanımayan bir aile bakıyor ona, ancak ailenin de pek durumu yok. Bu nedenle önceleri yuva aramaya karar vermişler, ama bu dünyalar güzeli Cocker’dan ayrılmak onlara çok zor gelmiş. Ellerinden geldiğince onun için bir şeyler yapmaya çalışıyorlar.

Gözlerinde katarakt başlangıcı eskiden beri varmış. Tedavi edilmemesi nedeniyle gözleri ilerlemiş ve şimdi hayatını rahat idame ettiremeyecek durumda. Sürekli düşüyor ve bir yerlere çarpıyor. Sık sık çiftleştirilmesi nedeniyle dişleri dökülmüş. 9 yaşında ama daha yaşlı görünüyor. Her gün serum ve ilaç alıyor. Denizli’deki bir veteriner kliniği ücretsiz olarak bakımını yapmaya çalışıyor. Asla tekrar sağlığına kavuşamayacak. Petshop’tan bir hayvan almadan önce düşünmemiz gereken aslında bu.

Pek çok insan hayvan satışlarının en güvenilir olarak yapıldığı yerlerin petshoplar olduğunu zannediyor. Ancak orada satışa sunulan yavrular oraya nereden ve ne şartlarla geldi düşünülmüyor. Videoda da izleyeceğiniz gibi, ne yazık ki petshoplarda satılan hayvanların çok büyük bir kısmı, uygunsuz şartlarda üretim yapan çiftliklerden güzel görüntünün altına gizlenmiş petshoplara getiriliyor. Köpek 8 aylık olup doğurganlık vasıfları edindiği anda çiftleştirilmeye başlanıyor ve ölene ya da bebek veremez olana kadar da çiftleşmeye zorlanıyor. Bu nedenle sağlığını kaybeden hayvanlar daha sonrasında sokağa ölüme terk ediliyor.

Ayrıca bu tür üretim çiftliklerinde bir çok hastalığa yakalanan köpekler ve yavruları kısa sürede hayatını kaybediyor. İç-dış parazit tedavisi yapılmayan, aşıları eksik olan bu hayvanlar kısa sürede hastalıklara yakalanıyor. Kanlı ishal bu hastalıklar arasında en yaygın olanlarından birisi.

httpvh://www.youtube.com/watch?v=jhDLVn6N3BY&feature=youtu.be

Ya bebekler?… Bebekler sessiz sakin, ortalığı hiç batırmayan canlılar zannedeliyor.
Ne yazık ki, bebek için hayati önem taşıyan, anne ve kardeşleri ile geçirmesi gereken 8-9 haftalık süreyi geçirmeden anneden “yeterince süt emdi” diyerek ayrılıyorlar. Psikolojik olarak hazır olmadan anneden ayrılan bebek hayatının daha sonraki döneminde her zaman sorunlu oluyor.

Barınaklar hem düşünmeden alınıp terk edilen özel ırk köpeklerle hem de sokak köpeği dediğimiz kırma köpeklerle dolup taşıyor. Her çeşit köpeği rahatlıkla bulabiliyorsunuz. Özel bir ırk olsun ya da olmasın barınaklardan köpek sahiplenmek oradaki canlara da yaşama fırsatı vermeliyiz. Ancak o zaman cana can değeri veririz. Üretim çiftlikleri sorunu belki çözülmez. Ama biz hayvan alışını durdurursak yada bu satışı yapan insanlara baskı grubu oluşturabilirsek en azından şartların iyileşmesine vesile olabiliriz.