in

Alerji Belası

alerji-belası-ajanimo

Aklınız kedinizde kalmasın: Kedi kısırlaştırma hakkında merak edilen tüm detaylar için ziyaret edin.

Merhabalar 🙂
Dünyayı bilemedim şu an ancak ülkemizde en çok hayvanların terk edilme sebeplerinin başında alerjiler gelmekte maalesef. Bunu bilince, ilk elden ve ağır biçimde yaşadığım için, bu yazımın konusu bu olsun dedim.

Efendim ben ağır bir alerjik astım hastasıyım. Bahar gelir, çiçekler açar ben hastanedeyim. Ev süpürülür, ben hastanedeyim. Çilek alınır eve, burnuma kokusu gelmesi bile hastaneye gitmeme yetişemez! O derece yani. Ve tabii ki dünyadaki tüm kedi ve köpeklere sarılmak istemem bir yana, evde bir kedim var, Ponçik hani! 🙂
Sokakta bakmakla kendimi yükümlü kıldığım evlatlarım var; hem kedi, hem köpek. Sadece onlar istemiyor ki, ben de deli oluyorum ve tabii ki sarılıp öpüşüyoruz sürekli.

Neler oluyor anlatayım, gündüz çok da sorun yaşamıyorum genellikle. Ancak gece yatar yatmaz, nefes alamadığımı sanıyordum, öğrendim ki aslında nefes veremiyormuşum! Öğrenince dikkat ettim, düdük gibi ötmem nefes vermeme denk geliyor, almama değil 🙂  Ve elbet ki bir sürü ilacım var. Onları alıp, 15 dakika paniğime engel olursam, olay büyümeden, hastanelik olmadan sonlanıyor. Burada bahsi geçen “panik” önemli mevzu! Bilgi paniği önlüyor, öncelikle ne yaşadığınızı kendinize mutlaka öğretmelisiniz. Panik ise olayı ciddi biçimde tetikleyen bir durum. Gerçekten anaflaksiye gidebilecek kadar önemli panik olmamak.

Gelelim tüm bunlar yüzünden çoğu insan yol arkadaşlarını terk ederken, ben hala nasıl bunca canla bir arada yaşayabiliyorum 🙂
Bu konuda Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta şöyle bir liste sunmuş bizlere, ben parantez içinde kendi uyguladıklarımı ve/veya fikirlerimi yazdım;

  • Hayvanın hareket alanları sınırlanmalı, evin sadece bir odasında yaşamasına izin verilmeli, hele yatak odasına kesinlikle alınmamalıdır. (HAYATTA YAPMAM!)
  • Hayvan girmese bile yatak odasının kapısı daima kapalı tutulmalıdır. (GÖRECE)
  • Alerjenlerin çok bulunduğu halı, kumaş mobilya gibi eşyalar mümkün olduğunca azaltılmalıdır. (YAPILMALI)
  • Zemin ve açık yerler sık sık nemli bezlerle ve emiş gücü yüksek HEPA filtreli süpürgelerle temizlenmelidir. (YAPILMALI)
  • Ev her gün havalandırılmalıdır. (YAPILMALI)
  • HEPA filtreli hava temizleyici aletlerden yararlanılabilir. (GÖRECE / Ben yapıyorum)
  • Kedi haftada bir yıkanmalı veya ıslak bir bezle silinmelidir. Çok sık yıkanan hayvanların derilerindeki doğal lipit tabakası ve koruyucu yağlar soyulup dökülür ve hayvanın derisinde daha fazla kabuklaşmaya neden olur. (ASLA! Haftada 1 hiç bir hayvanın yıkanması onlar için sağlıklı olamaz. Ayda iki kez nemli bezle silebilirsiniz bence. Yılda iki yıkama yeterlidir, kediyse ve istemiyorsa hiç yapmayın hatta!)
  • Hayvanın derisine sürüldüğünde alerjenleri azaltabilen ürünler de (Allerpet-C sprey, acepromazine… gibi) vardır. Parası çok olan bunları da deneyebilir. (O DENLİ PAHALI  değiller, ancak hepsi yol arkadaşlarımızın sağlığına da uygun değil, araştırınız)
  • Hayvanın temizliği (taranması, fırçalanması…) ev dışında ve başka biri tarafından yapılmalıdır. (MÜMKÜN ama BEN KENDİM YAPMAYI TERCİH EDİYORUM)

Bunlar bir hekimin görüşleri. Hemen belirtmeliyim ki benim görüşlerim olan bölümler insan sağlığı ile alakalı değil, canlarımızın da sağlığı ya da mutluluklarıyla ilintili. Ben neler yapıyoruma gelecek olursak, normal yaşantımdan hiç taviz vermedim ancak giderek tablo kötüye gidiyor. Ben bunu dert etmiyorum çünkü ne olsa öleceğiz, oğlumla mutluluğumu elimden alabilecek bir hastalığa teslim olmak niyetinde değilim duygusuyla hareket ediyorum. Ama o’nun da bana ihtiyacı var diye düşünerek;
* Oğlumu ben tarıyorum. Ancak bir maske takıyorum

* Ponçik hiçbir zaman benimle uyumadı, ancak aynı odada iki yan yana yatakta uyuyoruz, sabah beni kaldırdıktan bir süre sonra toplanmamış yatağıma yatar ve buna bayılır 🙂 Dolayısıyla her gün nevresim değiştiriyorum.

* Oğlum yıkanmayı sever (hatta çok sever) ancak sağlığı ve doğası sebebiyle ben bunu mecbur durumlar dışında yılda iki kez yapıyorum. Bunun dışında tüyleri uzunken, nemli alkolsüz ıslak mendil ve dry clean ürünlerle de ayda iki – üç kez siliyorum.

* Yine yılda üç kez tıraş ettiriyorum.

* Hava temizleyici filtresi olan bir klima ile yaşıyoruz.

* Evdeki tüm tekstil ürünlerde apre kullanıyorum (halıcı ya da kumaşçılarda bulabilirsiniz. Perdelerinizden koltuklarınıza, halılardan tablolarınıza uygulayabileceğiniz sprey şeklinde ürünlerdir. Toz – tüy tutmaz. Ayrıca leke de olmaz, deneyiniz 🙂

* İlaçlarımı düzenli kullanmaya başladım, bunun dışında evde oluşturacağınız nemli ortam için klimanız yoksa, her odaya düzenlice birer kap su koyun. Yaz ve kış. Farkı göreceksiniz.

Ve mümkünse daha az öpün!

Mümkünmüş gibi! 🙂

Sevgiyle…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hayvanlar ve Çocuklar

Hayvanlar Yıkanır mı, Yıkanırsa Ne Olur?