in ,

Dört Kedi, İki Köpek ve Bizim Yeni Hayatımız

Yıl 1979 sanırım. Ordu’nun bir köyüne gittik, babamın köyü.  Şehirde doğmuş, büyüyen bir çocuk için çok farklı bir ortam; her yerde inekler, koyunlar, tavuklar… Gece evin alt katından inek sesleri geliyor. Veee işte bütün hayvanların koruyucusu Karabaş. Ben mi çok küçüktüm yoksa Karabaş mı çok iriydi bilmiyorum. (Tabi ki ben küçüktüm) Bence bu tatil hayvanlara olan sevgimi başlatan tatildi. Bütün kış kemik biriktirdim, yazın gidince beslemek için Karabaş’ı.

Uzun yıllar evde kedi ve köpek beslemek için izin istedim ama şehirde yaşam şartları sebebiyle bu isteğim gerçekleşemedi. Ta ki ablam İstanbul’daki evini Arti ile paylaşmaya başlayana kadar. Arti o zamanlar yoğun hayvan satışı yapılan Eminönü’nde küçük bir kuş kafesine kapatılmış minik bir siyam kedisi. Hiç akılda yokken, tamamen hayvancağızı kurtarma içgüdüsü ile almışlar Arti’yi. Bir sene sonra Veteriner Fakültesi için İstanbul’a gelince daha çok zaman geçirebildim onunla. Hayvan sevgimi daha da arttıran bir bızdıktı Arti.

Sonra farklı firmalarda veteriner hekim olarak çalışma ve en sonunda asıl isteğim olan klinisyenliğe dönüş. Klinisyenliğe dönüşüm mesleki anlamda beni mutlu etmesi haricinde, sevgili eşimle tanışmama da vesile oldu.  O yüzden mesleğimi seviyorum. 😉

Harala gürele geçen yıllar. Ailenin nüfusunun yavaş yavaş artması. Elvis’in arkasından gelen, sokakta avuç içi kadar bulunan Bonus. Ev kapısından içeri gırlayarak giren ve karlı bir günde eve kapağı atan Asuman. Fulya’daki  kliniğime, evinden kaçıp kaçıp gelen Prens.  Kedilerle ev arkadaşlığımız devam ederken 2009’daki sel felaketinden kurtarılan iki köpeğin tedavileri için kliniğime gelip birinin yuva bulması, eşimin ısrarı ile çok uslu numarası yapan Foks’u ailemize katmamız.  Korkmayın, aileye eklenecek iki birey kaldı.  2014’te yavru ve çok kötü bir durumdaki Moşi’nin tedavi sırasında eve gelip gitmesi ve bir Arıcan klasiği olan, ‘çok kaynaştık artık sahiplendiremeyiz’ durumu. Dört kedi, iki köpeğin yanına insan yavrusu Ulaş’ın katılması. Ailemiz şimdilik bu kadar.

Büyük şehirde yaşayan birçok arkadaşımdan farklı olarak biz küçük Ege kasabası maceramızı gerçeğe dönüştürebildik. 2015’in Nisan ayında toplanıp Kuşadası’na göçtük. Hala çok küçük bir yerde yaşamaya hazır olmadığımız için Kuşadası bizim için doğru bir tercihti. Bu kararda özellikle oğlumun büyük şehirden uzakta, hayvanlar ve doğa ile daha içi içe olmasını istememiz büyük rol oynadı. Ve bu kararımızdan çok memnunuz. Küçük bir not olarak aktarmalıyım ki, hayvanlarla birlikte büyüyen çocuklarda  özellikle astım ve alerji oluşma riski çok daha düşük.  Sorumluluk farkındalığı ve sosyalliğin artması gibi birçok sebep daha var evimizi bu bızdıklarla paylaşmamız için.

Kuşadası’na taşınırken ki yolculuğumuz ise başlı başına bir macera. Eşim ve oğlumun uçakla gelmesine karar vermemiz çok doğru bir kararmış. Bir arazi aracı, 2 insan, 4 kedi ve 2 köpek. Köpeklerin her biri 30-35 kilo. Ve yolda bozulan vites kutusu, Balıkesir sanayi de kamyon tamircisinde 2,5 saat boyunca sesini çıkarmadan bekleyen kediler köpekler. Maceralı yolculuk sonunda gece yarısı ulaşılan evimiz. Dünya tatlısı komşularımızın yardımıyla hızlı yaşam alanı açma ama 3 ayda anca eve yerleşebilme…

Ajan Brain ile tanışmamız İstanbul’daki kliniğime yaptığı düzenli ziyaretleri ile oldu. Resimlerdeki halinden daha karizmatiktir. Benden Ajanimo için yazılar yazmamı rica etmesi  beni çok mutlu etti. Bu ilk yazı da kendimden bahsetmek istedim ama bundan sonra özellikle evlerimizi paylaştığımız bızdıkların beslenmesi, bakımı, hastalıklardan korunması hakkında yazılar yazacağım. Sizlerde sormak istediğiniz, hakkında yazı yazılmasını istediğiniz konuları; umutvet@gmail adresine gönderebilirsiniz.

Şimdilik son sözlerimiz satın almayın sahiplenin, ama sahiplenmeden önce de bu sorumluk hakkında etraflıca düşünün olsun. Bir kedi veya köpeği sahiplenerek büyümeyen ve düzenli ilgi isteyen bir çocuğa sahip olacaksınız ve umarım uzun yıllar sağlıklı ve mutlu yaşayan…

Daha güzel günlerde görüşmek üzere…

Yorum

Yorum Ekle

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bir Kedinin Kış Güncesi

Kedi Bagel Neden Gözlük Takıyor?