Editör
Dünyada başka hiç bir canlıya ait özellik değildir, önce kendi krizini yaratıp sonra da o krizi yönetmeye çalışmak. Bu coğrafyada yaşayan ve kültürel açıdan birbirine çok yakın olan insanlar, tüm türlerle bir arada yaşama bilincine erişmiş insanlardan oluşuyo. Ama nasıl olduysa, bir anda devlete hizmet için seçtiğimiz ve atadığımız bir takım insanlar, “baskın tür” davranışı sergilemeye ve “halkı gerekçe” göstererek birlikte yaşadığımız türlerden özellikle de köpeklerin insan için tehdit oluşturduğunu ileri sürerek yaşam merkezlerinde istenmediği algısını yarattı. Medya kanalıyla da bu algıyı güçlendirdi. Merkezi ve yerel yönetime seçilenler “katil” kimliklerini aleni segilemekten çekinmeden “sokak hayvanı zehirleme birimleri” oluşturarak, halktan aldıkları yetkiyle suç işlemeye başladılar. Ancak toplumsal vicdan, sağduyu ve farkındalığı yüksek insanların sayısındaki artış karşısında doğrudan öldürmekten vazgeçip “kısırlaştır, aşılat,yaşat” kampanyası ilebu kez sokağımızın sakini hayvanları dağlara, ormanlara atarak dolaylı olarak öldürmeye başladılar. İnsanla yaşayana kedi ve köpekleri sokağımızda göremez olduk. Yaşam hakkına saygı duyan insanların dağlara taşlara atılan köpeklere, kedilere sahip çıkmaya başlaması ile ayıpları ayyuka çıkan yerel ve merkezi yönetimler, şimdi bu ayıplarını “şefkat” algısıyla yönetmeye çalışıyorlar. Çünkü herkes, “o köpeklerin, kedilerin dağ başına nasıl gittiklerini” gayet iyi biliyor ve bu sandıkta oy kaybı olarak partilere geri dönüyor. Vatandaştan, yaşam hakkına saygı duymayan belediyelere oy yok. Darıca Belediyesi’de telafi sınavında olan belediyelerden biri. Hayvan sağlığı ve refahı ekibi olan Darca Belediyesi, elaman seçiminde de özenli olmaya başlamış. Bir zamanların sürgün yeri olan hayvanlarla ilgili birimlere, hayvanların yaşamına saygı duyan insanlar çalışmaya başlamış. O insanlardan biri de Kocaeli’nin Darıca ilçesinde yaşayan ve 5 yıldır Darıca Belediyesi Zabıta Müdürlüğüne bağlı hayvan sağlığı ve refahı ekibinde görev yapan 58 yaşındaki Ekrem Bekgöz, her gün bakımını gerçekleştirdiği binlerce sokak hayvanına gösterdiği şefkatle örnek oluyor. Sokak hayvanlarının bakımını üstlenen 10 kişilik bir ekibin parçası olan Bekgöz’ün sevgi mesaisi sabah başlayıp, akşam saatlerine kadar devam ediyor. Sokak köpekleri, kediler, kuşlar ve daha pek çok hayvanın beslenmeleriyle ilgilenen Bekgöz, hayvanların bakımlarını yapmanın yanı sıra, onlarla oyun oynamayı da ihmal etmiyor. Bekgöz, evladı gibi gördüğü hayvanlara gösterdiği şefkatle etrafındaki vatandaşların takdirini topluyor.
Aklınız kedinizde kalmasın: Kedi kısırlaştırma hakkında merak edilen tüm detaylar için ziyaret edin.
Allah’ın Bu Dilsiz Canları Bizlere Emanet
Darıca’nın hemen hemen her noktasında binlerce hayvanın bakımını gerçekleştirdiklerini söyleyen Ekrem Bekgöz, “Darıca’nın bütün bölgelerinde beslenme noktalarımız var. Hayvanlarımızın sularını, mamalarını veriyoruz. Hasta olanları veteriner hekimine götürerek tedavilerini yaptırıyoruz, aşılarını yaptırıyoruz. Günlerimizi bunlara feda ediyoruz. İki vardiya olarak çalışıyoruz. Hem gündüz, hem gece sokak hayvanlarımızın bütün bakımlarında ve tedavilerinde çalışmaya devam ediyoruz. Hayvanları seviyoruz. Hasta olduklarında gereken tüm mücadeleyi veriyoruz. Neticede Allah bu dilsiz canlıları bize emanet etti. Genelde trafikte kedilere, köpeklere çok çarpıyorlar. Bunlara da üzülüyoruz. Bunlarla sürekli çalıştığımız için bunlar da bize alışıyorlar, yanımıza geliyorlar. Günümüzü böylece hayvanlarla geçiriyoruz” dedi.
Aynı Evlat Gibiler
İnsanlarla konuştuğu gibi sokak hayvanlarıyla da konuştuklarını belirten Bekgöz, “Onlar da sanki dertlerini bize anlatıyorlarmış gibi, onlarla dertleşiyoruz. Hayvanlar da bize gerçekten çok anlayışlı davranıyorlar. Arabamızı tanıyorlar, bizi gördüklerinde hemen yanımıza geliyorlar. Bizimle oynamak istiyorlar. Üstümüzle, başımızla çok oynuyorlar, biz de onlarla oynuyoruz. Bunlarla muhabbet sohbet ederek, çalışmaya devam ediyoruz. Aynı bir evlat gibiler” diye konuştu.
Bütün İnsanlarımız Bu Hayvanlar İçin Bir Kap Su Koysunlar
Yaklaşık 3 bin civarı hayvana bakıp, onlar için adeta 7 gün 24 saat çalıştıklarını kaydeden Bekgöz, “Vatandaşlarımızın taleplerine en hızlı şekilde koşuyoruz. Hayvanların yaralısına, hastasını hemen veteriner hekimlerimize ulaştırıyoruz. Sağlığına kavuşan, kısırlaştırılan hayvanlarımızı tekrar aldığımız bölgelerdeki besleme noktalarımıza bırakıyoruz. Bütün insanlarımız evlerinin önlerine veya bahçelerine bu hayvanlar için bir kap su koysunlar. Yaz mevsimindeyiz, sıcaklık çok yüksek. Birer kap su, biraz mama, yiyecek koyarlarsa, özellikle trafikte daha dikkat ederlerse çok iyi olur” şeklinde konuşt
