Çevrenizde kedi ve köpek kelimelerini duyunca bile içi ürperen insanlar mutlaka vardır. Sebebi ise yanlış bilgiler. En çok çekinilen hastalıkların başında ise kuduz geliyor. Özellikle sokaklarda yaşayan sahipsiz dostlarımızın hepsinin kuduz olduğunu düşünen ciddi bir kesim var.
Aklınız kedinizde kalmasın: Kedi kısırlaştırma hakkında merak edilen tüm detaylar için ziyaret edin.
Kuduz nedir?
Kuduz viral bir hastalıktır. Kuduz olan kedi ya da köpeğin salyası ile temas edilmediği sürece sizin için tehlikeli bir durum yoktur. Dışarıdan bakınca da herhangi bir hayvanın kuduz olup olmadığını önceden kestirmeniz mümkün değildir.
Hasta bir hayvanın salyası ile nasıl muhatap olabilirsiniz?
Isırılma veya vücudumuzda var olan açık yaralar kuduz için en kolay bulaşma yoludur. Bunun haricinde özelikle kedilerin patilerini yalaması ve sonrasında tırmalaması da yine bir bulaşma şeklidir. Böyle durumlarda yapılması gereken tek şey ısırılan ya da salya ile muhatap olan bölgeyi bol sabunlu suyla yıkamaktır. Bu sayede alandaki virüs yoğunluğu sıfıra indirgenemese de ciddi derecede azaltılmış olur.
Kuduz hastalığı vücutta nasıl ilerler?
Isırılma sonrası vücuda giren virüs o bölgedeki kaslarda çoğalmaya başlar. Bu noktadan sonra ilk hedef beyindir. Önce omurilik sonrasında da beyine ulaşan hücreler daha sonra organlara yerleşmeye başlar. Tüm bunlar olurken vücutta ters giden ve kuduzla ilişkilendirilebilecek herhangi bir tablo görülmez. Kuduz virüsü sessiz ve derinden ilerlemeye devam eder. Zaten virüslerin amacı da vücutta gerekli antikor düzeyi oluşmadan organlara yerleşip aktif hale geçmektir. Bundan dolayı kuduz hastalığının esas belirtileri ortaya çıkmadan, hastalığı laboratuvar ortamında teşhis etmek imkansızdır diyebilirim. Virüsü alan insanda biraz önce de söylediğim gibi ilk etapta kuduza özel belirtiler ortaya çıkmaz. Hastalığın aktif hale geçmesi için geçen süre (kuluçka dönemi) hepimizin bildiği gibi tam 10 gün olmayabilir. Genelde 10 ile 45 gün arasında değişen bir sürede ortaya çıksa da bu süre bazı durumlarda birkaç gün veya birkaç yıl alabilir. Kuduz üç formda ilerler. Bunlardan ilki spastik form dediğimiz ve karakteristik kasılmaların görüldüğü dönemdir. ikinci formda hassasiyet artar ve tepkiler daha sert hale gelir. Sinir sistemine hükmetmek artık çok güçleşmeye başlamıştır. Üçüncü formda ise kısmi felç durumu ortaya çıkar. Hastalık aktif hale geçtikten sonra bu durum maalesef ölümle sonuçlanır. Tek çözüm hastalık oluşmadan önce bu hastalığa karşı oluşacak bağışıklıktır. Aktif hale geçen hastalıkta, sinir sistemi yetisini kaybetmeye başlar. Tükürük bezlerine yerleşen virüs bir süre sonra yutak felcine sebep olur. Saldırgan bir hale gelinir ve çene kaslarının da kasılmasının ardından felç durumu diğer organlara yayılmaya başlar. Yutak felci sonrası yeme içme olamayacağı için bu olay sonun başlangıcı anlamına gelmektedir.
Kuduz’dan korunmak için neler yapılmalı?
Öncelikle varsa kendi hayvanlarınızı yoksa da sokağınızdaki ya da mahallenizdeki kedi ve köpekleri belediyelerden yardım istemek kaydı ile aşılatabilirsiniz. Bu olay önlem almaktan daha çok bugüne dek sokağınızda, evinizde gördüğünüz ve yaşadığınız hayvanların kuduza karşı bağışıklık kazanmasını sağlar. Bu anlamda evde baktığınız dostlarınızın senelik kuduz aşısı tekrarlarının yaptırmayı unutmayın. Ülkemizde kuduz vakasının görülmemesinin ya da sık görülmemesinin sebebi rutin yapılan aşı tekrarları sonucu hayvanlarda oluşan bağışıklık sistemidir. Buna rağmen ülkemizde kuduz aşısı her yıl tekrarlanırken; dünyanın birçok ülkesinde bu süre 3-5 yıl arasında değişmektedir. Mevzu bahis ülkeler kuduz hastalığından tamamen izole edilmiştir.
Sokak ve barınak hayvanlarını sahiplenmek için @sukrucobanoglu instagram adresini takip edebilirsiniz.