“Medeni Ülkelerde” Sokak Hayvanı Yok Diyenlere…

“Medeni ülkelerde” sokak hayvanı yok diyenlere…
Var.

Dünyanın her yerinde o bölgenin sokaklarında yürüyen hayvanlar var. Medenî ülke sayılanların başında Almanya geliyordur, eminim. Almanya’nın sokaklarında tilki, sansar ve sincapla yaşarsınız. Araba motorlarına girip kabloları kemiren sansarlara karşı koku tabletleri kullanırsınız ki freniniz yolda patlamasın. Patlarsa da, şansa artık. Sağ kaldık diyelim, belediyeyi arayıp sansar şikayet edersek çok komik duruma düşeriz. Veya gece “Çatımda sansar geziyor” diye ilgili kurum arayan insanlar düşünemiyorum. Ki Almanya da gaddardır. Çok uzun yıllar sonra güneydeki dağlardan Almanya’ya giren ilk kurt sürüsü birkaç yıl önce bir kararla öldürüldü.

Bunların yabanî, kedi ve köpeğin evcil olması bir şeyi değiştirmez, bizdeki hayvan düşmanlarını daha da kötü ve gezegene iyice uyumsuz gösterir sadece.

Zaten, Avrupa’da ancak birkaç en zengin ülkede sokakta sahipsiz evcil hayvana “fazla” rastlamazsınız, çünkü büyük çaplı katliamlar yapmışlar, ayrıca evde hayvan kültürleri çok gelişmiş olduğundan sahiplendirme oranları yüksek. Kanarya Adaları, İngiltere gibi birkaç yer katliamlara “resmî” elden devam ediyor, buna rağmen her yerde sokak kedi ve köpekleri gözünüze batmasa da var. Almanya’da Berlin’de binlerce sokak kedisi olduğunu Alman haberlerinden ve diğer bölgelerde de çok sayıda olduğunu sokak beslemesi ve kısırlaştırma yapan kendi barınak/dernek gönüllüsü arkadaşlarımdan biliyorum. Yakalanması daha kolay olduğu için köpek sayısı daha az, o kadar. En azından sınır kontrollerinin komşu ülke köpekleri üzerinde caydırıcı etkisi olmadığını, köpeklerin sınır tanımadığını bilecek zekadayız.

ABD’deki durum açısından The Catnip Nation (New Jersey’deki sahil kedilerini anlatıyor) ve The Cat Rescuers (1 milyon civarı sokak kedisinin yaşadığı Brooklyn’deki gönüllüleri anlatıyor) belgeselleri fikir verebilir. Onun dışında YouTube’dan oradaki derneklerin sokaktan köpek kurtarma videolarını izleyebilir, sokakta köpek yoksa neden bu kadar çok ABD barınağının halen haftalık öldürme planıyla katliamı sürdürmeye ihtiyaç duyacağını kendimize sorabiliriz.

Burası bir gezegen ve üzerine taş, beton, asfalt dökülüp yapılan sokakların insan konforuna hizmetten gayrı taşıdığı bir anlam yok. Hayalinizde o yolları kaldırın, gerçek gezegeni ve her yerinde çeşit çeşit hayvanlarını göreceksiniz. Neredeysek, oranın yerlileriyle yaşamayı öğrenmek zorundayız. Bu bize düşüyor. Hayvanların sitelere, apartmanlara girişlerine bozuk atmayı, şahsen alıklık kabul ediyorum.

Kanada’da mesela, bölgenizde ayı ailesi olabilir; ayı yabanî olduğu, insana alıştırılması kendisine ve nesline zarar vereceği için beslemenize izin verilmez, ama kediler ve köpekler evcil hayvanlar. Binlerce yıldır birlikte yaşıyoruz. Besleyerek onlarla dost olmanızı engelleyen hiçbir yaban yaşam kuralı veya yasa yok. Bu tamamen “Dünya” algısıyla ilgili bir mesele.

Evet, şehirler hayvanlara uygun değil. Ama insanlara da uygun değil.

Çok havlıyorlarsa kulak tıkacı takın. Farz edin ki hiç bitmeyen inşaatlardan, kesilmeyen ateşli silahlardan biri.