in ,

Eskişehirli Yaşam Hakkı Savunucuları Büyükerşen’e Seslendi: “Hayvanat Bahçesi Değil Hayvan Hastanesi İstiyoruz”

Eskişehir Hayvanları Koruma, Yaşam Haklarını Savunma ve Yardımlaşma Derneği (Mancahane) Başkanı Nesrin Çiçek ve yaşam hakkı savunucusu üyeler, bölge halkının sokaktaki evsiz hayvanları istemediği gerekçesiyle bir araya geldi. Gereksiz sebeplerle sürekli olarak sokak hayvanlarının şikayet edilmesine ve ekiplerce toplanmasına tepki gösterdi. Sazova Mahallesi‘ne bağlı olan bölgede bulunan evlerinin bahçesinde birçok insanın evcil hayvan beslediğini belirten hayvanseverler, kısırlaştırılmış ve küpeli olan fakat sokakta yaşayan bu canlılara yapılan adaletsizliğe karşı duruş sergiledi. Bölgede yaklaşık sokakta yaşayan 120 tane  hayvanının olduğunu belirten Mancahane Başkanı Nesrin Çiçek “Bu mahalle ve sokaklar zaten onların eviydi, biz burada misafiriz” ifadeleriyle tepkisini dile getirdi

Aklınız kedinizde kalmasın: Kedi kısırlaştırma hakkında merak edilen tüm detaylar için ziyaret edin.

“Sokaktaki Hayvanı Şikayet Etmek, Kişilerin Şımarıklığı ve Arsızlığı”

Konuyla ilgili konuşan Mancahane Başkanı Nesrin Çiçek, “Etten kemikten olan her varlığın yaşama tutunması için barınmaya, günlük ulaşabileceği gıdaya, yaşamsal sıvı dediğimiz suya ihtiyacı vardır. Yaşamsal sıvı dediğimiz bir kap suya, yaşamsal ihtiyaç dediğimiz bir kap mamaya ulaşabilmek adına arkadaşlarımız beslemeler yapıyor. Fakat besleme yaparken çok fazla direnç ile karşılaşıyoruz. Biz yaşam hakları savunucusuyuz. Kişilerin şımarıklığı ve arsızlığı, ‘korkuyorum’ gibi basit nedenlerden dolayı sokak hayvanlarını şikâyet etmeleri çok yanlış bir davranış. Eskişehir’de 2 belediyeye ait, iki adet bakım evi var. Altını çiziyorum geçici bakım evleri var. Sokak hayvanlarının geçici bakım evlerine alınıp tekrar bir bölgeden diğer bir bölgeye atılmasını gerek İslamiyet’e gerekse Türk Cumhuriyeti kanunlarının öngördüğü 5199 sayılı kanuna muhalefet olarak görüyorum. Biz buradaki sokak beslemelerimize devam edeceğiz. 5199 sayılı kanun, Türkiye genelinde bulunan derneklere kayıtlı yaklaşık 12 bin kişinin arzusuyla oluşturuldu. Bu kanunun sonuna kadar yürütülmesi ve uygulanması için mücadelemizi sürdüreceğiz” diye konuştu.

“Resmi Isırma Rapor Olmadan, Hiçbir Hayvan Hiçbir Yerden Alınamaz”

Şikayetler sonucu yapılan işlemlerle alınan sokak hayvanlarının, kanuna göre aynı yere bırakılması gerektiğini belirten Nesrin Çiçek, “Bakım evlerine sesleniyorum buradan, herhangi bir vatandaşın ısırma raporu olmadan, bir belgesi olmadan işlem yapılmasının kanunda yeri yoktur. Kanun resmen şunu söylüyor; bir hayvan bir kişiye ısırdı ise 10 gün müşahede altında tutulur ve tekrar yerine bırakılır. Yerine bırakacaksınız. Köpek ısırma şikâyeti ile alınan yüzlerce hayvan var ama kurumlardan talep ettiğimiz 20-30 tane aşağıya gelen insanlar bile yok. Resmi raporları olmadan hiçbir hayvanın hiçbir sokaktan alınmasını istemiyoruz. Biz kurumları göreve davet ediyoruz. Doğa Koruma Milli Parklar bu konuda ivedilikle bu konuların üzerine eğilmesini istiyoruz” sözleriyle eleştiride bulundu.

“Eskişehir’in Hayvan Hastanesi’ne İhtiyacı Var”

Eskişehir’in hayvanat bahçesine değil hayvan hastanesine ihtiyacı olduğunu söyeyem Nesrin Çiçeki, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’e seslenerek şunları söyledi:
“Artık hayvanat bahçesi yapmak yerine hayvan hastanesi yapması konusunda ısrar ediyoruz. Kendisi yapmadığı sürece de biz kendilerine faturaları göndereceğimiz de ilave etmek istiyoruz. Eskişehir Karabayır bağlarında yaklaşık 120 ye yakın sokak hayvanı diye tabir edilen hayvanlar var. Çoğu küpeli ve kısırlaştırılmış hayvanlar. Bu sokaklar ve mahalle 30 yıl önceden de olduğu gibi zaten onların evi. Biz onların yanında misafiriz.”

Yılmaz Büyükerşen’e “Utanç Bahçesi” Yakışmıyor!

Eskişehir hayvanat bahçesi, Büyükşehir Belediyesi tarafından Sazova Parkı içerisine inşa edildi ve 2017 yılının Nisan ayında açılış yapıldı. İçinde bulunan türler; Deve kuşu, antilop, zebra, emu, kanguru valabi, deve, lama, nandu, kamerun koyunu, kara kaplumbağası, kanguru valabi, mara, paka, kapibara, oklu kirpi, rakun, kutup tilkisi, lemur, grıvet, pelikan, penguen, fok, geyik, ceylan, mirket, koati, papağan evi, karınca yiyen, filamingo…. Hayvanat Bahçesiyle ilgili eleştirilere, “Dışarıdaki doğal hayat hayvanlar için tamamen bir cennet değildir. Hayvanat bahçeleri de cehennem değildir” diyen Yılmaz Büyükerşen, yaşam hakkına saygı konusunda ne yazık ki hayal kırıklığı yarattı. Hiç bir canlı doğal yaşam alanından koparılarak, doğasına aykırı bir şekilde çalıştırılıp üstünden para kazanılamaz, hiçbir canlı belli bir alana kapatılarak başka bir canlının seyirlik malzemesi yapılamaz. Evet dışarıdaki doğal hayat hayvanlar için cennet olmayabilir ancak her bir canlı ekosistemin bir parçasısıdır ve yaşamını doğal alanında saygın bir biçimde yaşama hakkına sahiptir. Hayvanat bahçesini gezdiği için aydınlanan kimselere henüz rastlanmadı ancak tam tersi olduğu muhakkak. Orantısız güç kullanılarak başka bir canlının esir alınabileceğinin, yaşam hakkının gasp edilebileceğinin, başka bir canlının yaşamına ve yaşam biçimine saygı duyulamayacağının tohumlarının atıldığı yerdir.

.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yaralı ve Bakıma Muhtaç Hayvanlar İçin ‘Huzur Çiftliği’ Kurdu

Daire 16’daki Baba Özay Kaya ve Kızı Ayça Kaya’nın Haklı İsyanın Sebebi Olan Köpek Köpük İçin Çorlu Belediyesi’nden Açıklama: “Köpük Alınmayacak”