Ekrem İmamoğlu: “İstanbul’da Yaşayan Tüm Canlılar İçin Her Şey Çok Güzel Olacak”

31 Mart yerel seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu YSK’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini iptal etmesi ile tekrar seçim maratonuna girdi. Belediye seçimleri sadece şehirde yaşayan insanlar için değil, şehrin hayvanları ve doğası için de büyük önem taşıyor. Görev yetkileri arasında sokak hayvanlarına karşı da yükümlülükleri bulunan belediye başkanlarının birçoğu bu yükümlülüklerini unutup, seçim vaatlerinde sokak hayvanlarına yer vermiyor. Ancak Millet ittifakı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu’nun projelerinde sokak hayvanları için de ayrılmış bir yer var. İmamoğlu, hayvan hakkı savunucularının geçmiş yıllarda çokça problem yaşadığı İBB’nin başına geçtiğinde “İstanbul’da yaşayan tüm canlılar için her şey çok güzel olacak” sözünü veriyor.

Yoğun bir seçim süreci geçirdiniz? Şimdi bu süreci tekrar yaşayacaksınız. Neler hissediyorsunuz?

Halkın kararına saygı duyulmadığı için çok üzgünüm. Kazanılmış bir seçim ne yazık ki iptal edildi. Bu demokrasiye yapılan bir darbedir. Fakat moralimizi motivasyonumuzu bozmuyoruz.  Halk beni tanıdı hem de çok iyi; ama halkın iradesine darbe vuranları daha iyi tanıdı. Simdi yine aynı coşkuyla İstanbul’un seçilmiş belediye başkanı olarak halkımızla buluşmaya devam edeceğim. Tekrar kazanacağımıza olan inancım tam.

Başkan olarak seçildiğiniz 31 Mart seçimlerinde vaatleriniz arasında hayvanlara yönelik projeler de vardı. Türkiye siyasi tarihinde belki de ilk kez sokak hayvanları bir adayın projeleri arasında yerini alıyordu. Uzun yıllardır ihmal edilen Ankara’dakilerin dahi yıllardır görmezden geldiği sokak hayvanlarını  görmenizi sağlayan neydi?

Sokak hayvanlarını nasıl görmem, onlar bizlerin arasında yaşıyor, onlar bizim kadim dostlarımız. Verilere göre, 350 bine yakın sahipsiz hayvan sokaklarda yaşamakta. Bunların yaklaşık 150 bini sokak köpeği. Sevgiyle beslenip sevgi veren canlılarımız. Ben onları gördüğüm zaman mutlu oluyorum, yüzümde bir tebessüm oluşuyor. Bizimle birlikte iyi bir hayatı hakediyorlar ve onlara iyi bir hayat sağlamak için elimizden geleni yapacağız.

“İstanbul’da yaşayan tüm canlılar için her şey çok güzel olacak”

İstanbul’un sokak hayvanları için de ‘her şey güzel olacak’ mı?

Elbette. Bu zamana kadar görmezden gelindiler, ne yazık ki zehirlendiler, sürüldüler, acımasızca öldürüldüler ve karşılığında bunu yapanlar caydırıcı cezalar almadı. Çünkü ne yazık ki hala hayvanlarımızı korumak adına bir kanun yok. Hala onlardan bir can değil de bir mal gibi bahsediliyor. En önemlisi ve ilk yapacağımız iş hayvanlarımızı korumak adına yasa çıkması için mücadele etmektir. Caydırıcı hapis cezalarının uygulanması için tüm canlılarımız için halkımız için hak ve adaletin savunucusu olacağız.

Çok güzel projelerimiz de var. İstanbul’da bu kadar çok sokak hayvanı varken ne yazık ki İBB’de yalnızca 5 adet Hayvan Rehabilitasyon Birimi ve yalnız 2 adet Hayvan Tedavi Polikliniği mevcut. Buralardaki uygulamalar ise hayvanseverler tarafından eleştirilmekte.

Bizler mahalle hayvan gönüllerinin daha organize ve aktif çalışabileceği yapılar kurarak halkı teşvik edeceğiz. İBB’yi de bu sürece dahil edeceğiz.

Hayvan popülasyonunu belirleyerek sahipli hayvanlarla, sahipsiz hayvanların sayısının, coğrafi lokasyonunun ve tüm cinsiyet sağlık yaş bilgilerinin takip edilmesini sağlayacak bir alt yapıyı kuracağız. Ve bu sistemin de hayvan severlere belli kullanım koşullarında açık olmasını sağlayacağız.

Hayvan hakları üzerine eğitimi ilkokullarda yaygınlaştırarak çocuklarımızı bilinçlendireceğiz. Çocuklarımızla hayvanlarımızı bir araya getirecek organizasyonlar düzenleyerek sahiplenmeyi arttıracağız.

Sokak hayvanları için doğal ortamlarına uygun şekilde yeni rehabilitasyon merkezleri açacağız. Tüm gün kafeslerde tutulduğu sistemi kaldıracağız. Yaralı ve acil müdahale gereken vakalar için tam donanımlı hayvan ambulansları hizmeti başlatacağız.

İstanbul genelinde tüm barınakları aynı standartta yapacağız.

İstanbul’da yaşayan tüm canlılar için her şey çok güzel olacak.

Bu şehrin insanları ile sokak hayvanları barış içinde birlikte yaşayacaklar mı? Bunlarla ilgili nasıl çözümler göreceğiz? Şehrin içinde hayvanların güvenle yaşayabilecekleri örn; Gezi Parkı, Maçka parkı vb. yaşam alanları görebilecek miyiz?

Az önce de belirttiğim gibi halkı hayvanlarımızla buluşturacak yapılar kuracağız ve hayvanlarımızın tedavilerini şehrin dışında değil şehrin içinde yapacağız. Çocuklarımızla hayvanlarımızı bir araya getirecek organizasyonlar düzenleyeceğiz ve eğitimlerle çocuklarımızı bilinçlendireceğiz. Sokaklara mama kapları, kulübeler ve hayvanların haklarını belirten uyarı tabelaları yerleştireceğiz. Tüm bunlar barışı ve sevgiyi besleyecek.

Türkiye’nin birçok şehrinde olduğu gibi maalesef İstanbul’da da yasa dışı olmasına rağmen sokak hayvanları belediyeler tarafından toplanıp şehrin dışına atılıyor. İstanbul’un sokak hayvanları bu sürgünden kurtulacak mı?

Kesinlikle kurtulacak. Artık böyle uygulamalara son verilecek, caydırıcı cezalarla birlikte caydırıcı uygulamalarımız olacak. Hayvan Zabıtası Birimi kurarak sokak hayvanlarının bu birim tarafından tespit ve takibinin yapılmasını sağlayacağız.Teknolojik imkanlarla kayıt altına alınan ve izlenen hayvanların şehir içinde bir başka noktaya nakledilmesini önleyeceğiz ve başka şehirler ya da belediyelerden kent içine getirilip bırakılmasının önleyeceğiz.

Sürgündeki sokak hayvanları için neler yapmayı düşünüyorsunuz?

Bu hayvanların sahiplendirilmesi için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Bu noktada hayvan hakları koruyucularıyla ve hayvan severlerle birlikte çalışmamız gerekiyor; çünkü sürgüne yollanmış  onbinlerce olduğunu bildiğimiz sokak köpeğinden bahsediyoruz. Net sayıyı ne yazık ki veremiyoruz. Sizin de bildiğiniz gibi yasadışı bir süreçten bahsediyoruz. Bu süreçle ilgili herhangi bir bütçe herhangi bir kayıt ne yazık ki bizimle paylaşılmıyor. Bir kamu kurumu olmasına rağmen süreç kamuya kapalı işliyor. Zaten sürgün etmenin kendisi bir suç o yüzden sürecin kayıt dışı olması şaşırılmayacak bir durum. Tüm bu karanlık alanların aydınlatılması için hepimizin ortak bir çalışma yürütmesi, seferber olması gerekiyor.

“Şehrin içine hayvan hastaneleri yapılacak”

Hayvan aktivistlerinin İBB’ye hiç güveni yok. Bu güven meselesini çözebilecek misiniz? İstanbullular sokaklarındaki hayvanlar yaralandığında hayvanı güvenle İBB ekiplerine teslim edebilecek mi?

Bu güvenin  kurulması için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Şehrin içine kuracağımız hastane ve rehabilitasyon merkezleri ile hayvanseverler rahatça yardıma muhtaç hayvanlarımızı buralara götürebilecekler.  Oluşturacağız teknolojik sistemler ile kayıt altında olan hayvanlarını devamli izleyebilecekler.

Şehrin çok dışında, Kısırkaya’da yapılan geçici bakımevi ve yaşam alanı, yaşam hakkını savunan hayvan aktivistleri tarafından sokak hayvanları açısından güvenli bir yer olarak görülmüyor. Oraya gönderilen hayvanın akıbetinden emin değiller. Ayrıca yaralanan bir hayvanı bu kadar uzak noktaya götürünceye kadar hayatını kaybetme olasılığı çok yüksek. Kısırkaya ile ilgili bir çalışmanız olacak mı? Şehrin içinde hayvan hastaneleri kurulacak mı?

Öncelik hedefimiz belirttiğim gibi karanlık tarafları, yasadışı işleyen süreçleri aydınlatmak olacak. Kapılar arkasında kamudan gizlenen bir süreç var. Kısırkaya’nın işleyişini elbette inceleyeceğiz ve adaletin sağlanması için elimizden geleni yapacağız.  Şehrin içine hayvan hastaneleri, rehabilitasyon merkezleri ve hayvanların doğal yaşamına uygun bakım evleri kuracağımızı, tam donanımlı hayvan ambulanslarını hizmete sokacağımızı  zaten belirtmiştim.

“Fayton uygulamasına son veriyoruz”

Adalar’da fayton zulmü maalesef geçmiş yönetimlerin hayvan hakkı savunucularına verdiği sözlere rağmen devam ediyor. Sizin atlı faytonlar ile ilgili bir çalışmanız olacak mı?

Tabi ki olacak. Fayton uygulamasına son veriyoruz. Elektrikli faytonlarımız kullanıma geçecek. Tüm hayvanlarımıza uygulanan zulümü engellemek için elimizden gelen her şeyi yapacağız.

Hayvanlara yönelik işlenen suçlar biliyorsunuz ki Kabahatler Kanunu kapsamında değerlendiriliyor. Uzun yıllardır mücadelesi verilmesine rağmen, ceza kanunun kapsamına alınamadı. Bu konu gündeminizde olacak mı? Neler yapmayı düşünüyorsunuz?

İlk ve en önemli konu bu. Hayvanlarımıza yapılan zulümler cezasız kaldığı sürece, adalet sağlanmadığı sürece zulümlerin de yasadışı uygulamaların da önüne geçemeyiz. Hayvan haklarını korumak için ve gerekli cezaların uygulanması ve yürürlüğe girmesi için elimizden geleni yapacağız.

İstanbul’daki hayvan hakkı savunucuları ile işbirliği içinde olacak mısınız?

Tabi ki işbirliği içinde olacağız. Hayvan hakkı savunucuları ile aynı amaçlara ve aynı isteklere sahibiz. Halk bizlerin yaptığı işlerin denetmeni, gözetmeni olacak. Tüm işleyiş şeffaf bir şekilde olacak.

 Aile üyeleri arasında kedi, köpek ya da başka bir hayvan dostunuz da yer alıyor mu?

Maalesef evimizde herkes çok yoğun olduğu için ihmal etme korkusu nedeniyle sahiplenme yapamıyoruz. Ama ben ve eşim çocuklarımızı hayvan sevgisi ile büyüttük. Evimizin çevresindeki sokak hayvanlarını besliyoruz ve sevgimizi onlardan esirgemiyoruz.